Coinler Neden Paranın Yerini Alacak?

Konumuz kripto paralar.

Muhtemelen kripto para piyasasına hiç girmemiş veya sağdan soldan duyma bilgiler ile yetinmiş olan kişiler de bu videoyu izleyeceği için konuyu derin bir şekilde ele alacağım.

Bitcoin ve altcoin’leri anlamak için ve bu işten para kazanmak için yalnızca blockchain’i bilmekte yetmez. Aslında ilk önce blockchain’i anlatıyım diyordum ama daha ilk videodan bilinmeyen terimler ile kafanızı karıştırmak istemedim. Bu kripto para video serisinde en az 1 bölümde tamamen blockchain’i anlatacağım.

Para devri bitiyor. Bunu görmemek için çok büyük anti fütürist olmak lazım.

Neden bitecek? Çünkü Bitcoin’i ele alalım; kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve merkeziyetsizdir.

Hızlı bir şekilde kripto paralar neden fiat paraların yerini alacak sizin de onaylayacağınız 3 örnek veriyim.

1- KOPYLANAMAZ

Biliyorsunuz daha önce otobüs biletleri vardı. Bu otobüs biletleri mavimsi yeşilimsi bir tonu vardı. Otobüse binerken kutunun içine atardın, geçerdin içeri.

Bir gün bir arkadaşımı gördüm. Bir otobüs biletini alıp; tam onun ebatında düz bir kağıt kesmiş ve tam da onun renklerinde kuru boya ile otobüs biletinin hemen hemen aynısını yapmış. Yani 1-2 metreden bakınca ayırt edemezsin ama didiklersen tabiki sahte olduğunu anlarsın. Ama otobüse binince zaten kim bakar elindeki bilete…

Nitekim sonrasında akbil üretildi.

Buraya kadar fiziki paranın kopyalanabildiğini öğrendik. Ama bu kısma kadar olan süreçte para yerine kredi kartı kullanılsa herşey tamam değil mi?

Evet bu kısma kadar öyle. Aslında birçok kişi kredi kartı teknolojisinden de habersiz. Bu video serisindeki blockchain’i anlattığım kısımda kredi kartı sisteminden de bahsedeceğim.

2- ÇOĞALTILAMAZ

Elinizdeki fiat parayı düşünün. Devlet fazladan para basıp elinizdeki paranın değerini düşürebilir öyle değil mi? Evet Bitcoin’de madeni yapılabilen bir kripto para ancak toplam arz asla 21 milyonu geçemeyecek. Şu anda 17 küsür milyonu zaten arz edilmiş kısmı. Ancak fiat parada bunun hiçbir garantisi yok.

Örnek veriyim hemen. Mesela 2. dünya savaşı sırasında almanyada bir bara giren vatandaş masaya 2 bira söylerdi. Çünkü 1 bira söylese, 2. birayı söyleyene kadar fiyatı artmış olurdu.

Aslında günümüzde venezuela ekonomisi de buna benzer. Fakat hiper enflasyon zamanları savaş zamanları diye geçiştirmeyin bu örnekleri, zaten burada hiper enflasyon olmuş olsa kimse parasını TL olarak tutmaz. Bakın canlı örneği; yakın geçmişte dolar 2 katına zıpladı. Adam oğluna bile borç verirken dolar ile verdi…

3- MERKEZİYETSİZ.

Bitcoin’in merkeziyetsiz bir yapısı var. Fiat paralar ise bağlı bulunduğu ülkenin merkez bankalarınca ve aracılık eden bankalar ile merkezi halde bulunur.

Banka örneğini şöyle vermek istiyorum. Bakkal ile aramızda bir anlaşma yapıyoruz ve deftere yazdırıp ekmeği alıyoruz diyelim.

Peki bakkal o deftere isterse o gün 2 ekmek fiyatı yazabilir öyle değil mi? Ya da sonradan yazdığı yazıyı değiştirebilir. Dolayısıyla merkezi bir yapıya bağlı. Merkeziyet nerede? Bakkalın çekmecesindeki defterde…

Fakat o deftere birşey yazıldığı zaman atentli olarak binlerce kopyası oluşturulmuş olsaydı ve bu kopyaları kim olduğunu bile bilmediğin kişilerin elinde olmuş olsaydı; Bu durumda bakkal amca defterde yazıyı değişse bile tüm kopyalardaki çoğunluk geçerli olurdu öyle değil mi?

Heh işte bankalarda bu geçerli değil! İstersen sana verilen dekontun binlerce kopyasını dağıt yine de bankanın verileri baz alınır ve bunu da sözleşmesinde belirtir.

 

Video serisinin bu ilk bölümünde kripto paraların öneminin farkına varmanızı sağlamaya çalıştım. Hani derste sorarlar ya… Hocam bu konuyu anlattın ama hayatımızda ne işe yarayacak diye… İşte ben de, hayattaki karşılığını göstermek istedim.

Kripto Paraları hala kumar zanneden, kötü zanneden, hırsızlık zanneden bir zihniyet var. Oysa alt yapısında ciddi bir teknoloji var. Heee hırsızlık, kumar ya da kötü şeyler barındıyor mu? Tabiki kesinlikle! Ancak Video serisinde bunları da anlayacağım.

Bu video serisini yapma sebebim; kripto teknolojisinde geri kalmamak ve bu konuda hiç yatırımı olmayan ama merak içerisinde olanlara bir klavuz olmak istedim… Bizim hem birşeyleri bilmemeye hakkımız yok, hem de birşeyleri yanlış öğrenerek kaybetme lüksümüz yok. Üstad; Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun şiirinde dediği gibi; Sen ne o, ne şu, ne de busun; Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

Sıradaki video’da görüşmek üzere hoşçakalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir